Putin’in dış politika danışmanı Sergey Karaganov, Batı’nın askeri üstünlüğü ile kurulan liberal dünya düzeninin çökmekte olduğunu ‘Büyük Avrasya Ortaklığı’ kurulması gerektiğini söyledi. Karaganov, “Nükleer silah sahibi ülkelerin artışı güç dengelerini derinden sarstı. Askeri güçle rakiplerine diş geçiremeyen Batılı ülkelerin elinde tek silah olarak yaptırımlar kaldı” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politika danışmanı Sergey Karaganov, Batı’nın askeri üstünlüğü ile kurulan Liberal Dünya Düzeni’nin çökmekte olduğunu ve “Büyük Avrasya Ortaklığı” temelinde yeni bir düzenin kurulması gerektiğini savundu. Karaganov’un MEMRI internet sitesinde yayınlanan “Gelecekteki Dünya Düzeni” başlıklı yazısında, Batılı ülkelerin askeri üstünlüğünü kullanarak diğer uluslar adına söz söyleme hakkını kendinde gördüğü “liberal düzenin” artık sürdürülemez duruma geldiği kaydediliyor. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile Batılı ülkelerin tek taraflı pek çok müdahaleye giriştiği, Irak ve Libya örneklerinde olduğu gibi, bu müdahalelerin daha büyük kaosa sebep olduğunun altını çizen Karaganov, Batı’nın “özgürlük” iddiasının içinin ise tamamen boş olduğunu belirtiyor. Nükleer silah sahibi ülkelerin sayısındaki artışın güç dengelerini derinden sarstığını değerlendiren Karaganov, askeri güçle rakip devletlere diş geçiremeyen Batılı ülkelerin elinde tek silah olarak “yaptırımlar” kaldığını kaydediyor. Kremlin’in etkili danışmanlarından Karaganov önümüzdeki 15 yılla ilgili tahminde de bulunarak, nükleer ve siber silahların yeni küresel düzenin belirlenmesinde etkin rol oynayacağını dile getiriyor.
Sergey Karaganov, Avrupa ile birlikte Rusya, Çin ve diğer yükselen Avrasya güçlerinin birlikte oluşturacağı Büyük Avrasya Ortaklığı’nın, Atlantik İttifakı’nın yerini alarak yeni küresel düzeni belirlemesi gerektiğini savunuyor. Batı’nın askeri üstünlüğünün sona ermesi ile Liberal Dünya Düzeni’nin de çöküşe geçtiğini belirten Karaganov, yeni güçlerin, öncelikle de Avrasyalı güçlerin, yeni düzende söz sahibi olması gerektiğini belirtiyor. Çin’in “Tek Yol Tek Kuşak” projesinin yeni ittifakın şekillenmesinde önemli rol oynayacağını belirten Kremlin Danışmanı, ABD’nin yeni düzene katkısının önemli olduğunu ama öncelikle içinde bulunduğu “toplu çılgınlık” durumundan çıkması gerektiğini vurguluyor.
Yazıda, Batılı ülkelerin her geçen gün kendi gündemlerini, kültürel ve siyasi değerlerini diğer ülkelere dayatmakta zorlandığına da dikkat çekiliyor. Diğer ülkelerden gelen direnişin, Batı’da derin bir hayal kırıklığına sebep olduğunun da altı çiziliyor.
Putin’in danışmanlık görevinde bulunan Karaganov, Avrupa’nın küresel rekabet gücünü kaybettiğini ve bunun ABD’yi de etkilediğini belirterek, söz konusu durumun “Trump fenomenini” de açıkladığını iddia ediyor. Karaganov, ABD’nin, Liberal Dünya Düzeni’nin çıkmaza girdiğini farkederek, Donald Trump’ın başkanlığa yükselişi ile bu çıkmazdan bir çıkış arayışı içinde olduğunu savunuyor.
“Gelecekteki Dünya Düzeni” adlı yazıda, önümüzdeki 15 yılı nükleer ve siber silah gücündeki yükselişin belirleyeceği de iddia ediliyor. Yeni düzenin üzerine kurulacağı askeri-siyasi yapıda da değişiklikler olacağı değerlendirilen yazıda, Kuzey Kore’nin nükleer güç olmasından sonra, Güney Kore ve Japonya’nın da hızla bu teknolojiyi elde etmek isteyeceğinin altı çiziliyor. İran’ın da üzerindeki baskı devam ederse, kısa sürede nükleer silah teknolojisini geliştireceği de yazıda iddia ediliyor. Karaganov, siber silahların da en az nükleer silahlar kadar etki oluşturma kabiliyetine ulaşacağını vurguluyor. Kremlin danışmanı, siber silahların etkisinin çok taraflı caydırıcılığın kurulmasını sağlayarak, yeni düzenin doğuşunu destekleyebileceğini iddia ediyor.
Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenen Valday Forumu’nda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugüne kadar Rusya’nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’na (INF) tümüyle uyduğunu savundu. ABD’nin antlaşmadan çekilmesi halinde derhal benzer bir karşılık vereceklerini belirten Putin, “Antlaşma imzalanmadan önce ABD’nin denizden ve havadan kullanabileceği sistemler vardı. Bu nedenle antlaşma aslında Sovyetler Birliği’nin silahsızlanmasına yönelikti.” ifadelerini kullandı. Putin, Rusya’nın artık Kalibir ve benzer sistemleri geliştirdiğine işaret ederek, “Artık denge sağlandı.” vurgusunu yaptı.