New York’ta bazı düşünce kuruluşlarıyla toplantılara katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel sistemin tüm inandırıcılığını kaybettiğini söyledi. Erdoğan, “Görevi, barışı ve güvenliği sağlamak olan kurumlar çok açık bir ahlaki çöküş içerisindedir. Gazze’de 352 gündür devam eden katliam bunu bir kez daha göstermiştir” dedi. Erdoğan İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları için de şöyle konuştu: “Lübnan’a karşı gerçekleştirilen son saldırılar ve İsrail tarafından yapılan son açıklamalar savaşı bölgeye yayma çabalarının açık tezahürüdür. Türkiye olarak bu işgal, istila ve katliam politikasının bir an önce durması için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail’in katliamlarına tepki göstererek “Türkiye olarak bu işgal istila ve katliam politikasının bir an önce durması için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Erdoğan, Türkevi'nde temaslarını sürdürüyor. ABD'de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle yuvarlak masa toplantısına katılan Erdoğan, daha sonra Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen akşam yemeğine katıldı. Erdoğan’ın iki toplantıda da ana gündemi Gazze ve İsrail’in katliamlarıydı.
KÜRESEL KURULUŞLAR HİÇBİR ADIM ATMADI
Küresel sistemin artık tüm etkinliğini, tüm inandırıcılığını kaybetmeye başladığına dikkat çeken Erdoğan, “Görevi, barış ve güvenliği sağlamak olan kurumlar çok açık bir ahlaki çöküş içerisindedir. Gazze'de 352 gündür devam eden katliam bunu bir kez daha göstermiştir” diye konuştu. Srebrenitsa'dan 30 yıl sonra tüm dünyanın gözleri önünde bu sefer Gazze'de son derece vahşi bir soykırım yaşandığını dile getiren Erdoğan, “Bugüne kadar 1,9 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ve bu insanlar hiçbir altyapının olmadığı çok kötü şartlarda ellerinde avuçlarında ne kaldıysa onunla yetinerek hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tüm bu acılar yaşanırken bir avuç yürekli insan dışında maalesef yönetimlerden gözle görünür hiçbir tepki yükselmedi. Aynı şekilde küresel kurum ve kuruluşlar Gazze'deki zulmü durduracak İsrail'in katliamlarını engelleyecek hiçbir etkili adım atmadı” ifadelerini kullandı.
BÖLGE BARIŞINI TEHDİT EDİYOR
Yaptığı her hukuksuzluk karşısında ödüllendirilen İsrail yönetiminin her seferinde daha kanlı, daha insansız, daha vicdansız saldırılara giriştiğini kaydeden Erdoğan, “İsrail'in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında uyguladığı soykırım bölgemizin barışını da tehdit etmektedir. Lübnan'a karşı gerçekleştirilen son saldırılar ve İsrail tarafından yapılan son açıklamalar savaşı bölgeye yayma çabalarının açık tezahürüdür. Türkiye olarak bu işgal istila ve katliam politikasının bir an önce durması için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine ve tarihi statüsüne yönelik hiçbir saldırıya sessiz kalmadık ve kalmayacağız” dedi.
İÇİMİZ KAN AĞLAYARAK TAKİP EDİYORUZ
7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşanan katliamı içleri kanayarak takip ettiklerini söyleyen Erdoğan, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden 41 bini aşkın Gazzeli sivilin üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkati çekti. “Gazze'de tam anlamıyla bir insani felaket yaşanmaktadır” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “1,9 milyon insan yerlerinden edilmiş durumda. Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 70'i, fırınların yüzde 75'i tahrip oldu. Sağlık merkezlerinin yüzde 95'i kısmen veya tamamen zarar gördü. 150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değil. Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıklar ürkütücü boyutlara vardı.”
BASKININ YOĞUNLAŞMASI ŞART
İnsanların acil ihtiyaç duyduğu yardımların sadece 4'te birinin girişine izin verildiğini belirten Erdoğan, Gazze halkının sadece bombalarla değil, açlıkla ilaçsızlıkla susuzlukla da katledilmeye çalışıldığını anlattı. Kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz akışının temininin öncelikleri olduğunu ifade eden Erdoğan, “Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Buna fırsat verilmemesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıları yoğunlaştırması şarttır” dedi.
Dünyaya mesaj verecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 4'ü başbakanlığı döneminde olmak üzere 13 kez BM Genel Kurulu’na katıldı. Erdoğan, bugün bir kez daha BM kürsüsünden mesajlarını uluslararası kamuoyuyla paylaşacak. BM 79. Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü sırada söz alacak. Erdoğan'ın konuşmasının ana gündem maddesi İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları olacak. Erdoğan, uluslararası toplumu İsrail'in saldırılarına karşı durmaya çağıracak. Erdoğan, zirve kapsamında devlet ve hükümet başkanlarıyla da görüşecek.
Uluslararası toplum sesini yükseltmeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki Türkevi'ndeki ikili temaslarını dün de sürdürdü. Erdoğan, görüşmelerde muhataplarıyla ikili ilişkilerin yanı sıra Gazze'deki İsrail işgalini konuştu. Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'la da ilk kez görüştü. Erdoğan görüşmede, tarihi ve kültürel bağların iki ülke ilişkilerine her zaman olumlu yansıdığını, yeni dönemde de uygun işbirliği fırsatlarının değerlendirileceğini, ilişkilerin her alanda geliştirilerek ilerletileceğine inandığını ifade etti. Erdoğan, İsrail’in bölgede huzuru ve istikrarını tehdit eden saldırganlığına karşı barışa hizmet eden adımlar atılmasının önemli olduğunu vurguladı. İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında uyguladığı şiddetin bir an önce sona erdirilmesi için uluslararası hukuk, diplomasi ve insan hakları temelinde uluslararası toplumun sesini daha fazla yükseltmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, Gazze başta olmak üzere İsrail katliamlarının yaşandığı Filistin topraklarındaki sivillere insani yardım ulaştırmak için Türkiye’nin gayretlerini artırarak sürdürdüğünü belirtti.
SOYKIRIMCILAR CEZALANDIRILMALI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşme trafiğinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz da yer aldı. Scholz ile Türkevi'ndeki görüşme basına kapalı gerçekleşti.Erdoğan, terör devleti İsrail'in Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama isteyen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan'ı kabul etti. Erdoğan'ın kabulü, basına kapalı gerçekleşti. Erdoğan, görüşmede İsrail'in Gazze'de bir soykırıma imza attığını vurgulayarak, Netanyahu yönetiminin uluslararası hukuku ve insan haklarını çiğnemekten çekinmediğini, kendilerini durduracak güç olmadığı yanılgısıyla pervasız biçimde katliamlarına yenilerini eklemek için planlar yaptıklarını ifade etti. İsrail'in işlediği suçların hesabını vermesi gerektiğini, uluslararası hukuka olan güveni korumak için İsrail'e yönelik UCM'de açılan soykırım davasının sonuçlanmasının ve soykırım suçlularının hak ettiği cezaları almasının son derece önemli olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin soykırım suçunun somut kanıtlarla tespiti için elinden gelen gayreti göstermeye devam edeceğini kaydetti. Erdoğan, daha sonra Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Sabah Khaled Al-Hamad Âl Sabah'ı kabul etti. Erdoğan, önceki gün de Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüşmüş, toplantılarda ikili ilişkiler ve Gazze konuşulmuştu.
Teröristlere karşı teyakkuzda olun
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşularımız Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü desteklerken bu iki ülkenin topraklarından ülkemizi hedef alan her tür tehdide karşı kararlılıkla mücadele ediyoruz. PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele sadece Türkiye'nin değil bölgenin de güvenliği içindir” dedi. Erdoğan, TASC üyelerine şöyle seslendi: “Amerika'daki Türk toplum olarak FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelemize vereceğiniz destek çok önemlidir. Terör örgütü mensupları yalnızca ülkemizin menfaatlerini değil yurt dışındaki vatandaşlarımızı, ticari teşebbüslerini ve sivil toplum kuruluşlarını da doğrudan ya da dolaylı şekilde hedef alıyor.”
AYRIŞMAYI KÖRÜKLÜYORLAR
“Amerikalı karar alıcıları ve ticari çevreleri yalana boğarak menfaat sağlamaya çalışan örgüt üyeleri Türk toplumu içerisinde de bölünme ve ayrışmaları körüklemeye çalışıyor. Türkiye karşıtı her operasyona gönüllü figüranlık yapan örgüt mensuplarına karşı sizlerden teyakkuz halinde olmanızı bekliyorum. Dün bunların oyunlarına gelmedik, bundan sonra da çok dikkatli olacağız.”
İslam düşmanlığı salgına dönüştü
Bir hususa özellikle dikkat çekmek istediğini vurgulayan Erdoğan, “Son yıllarda Batılı ülkelerde bilhassa Avrupa'da İslam ve yabancı düşmanlığı vatandaşlarımızın da huzurunu tehdit eden büyük bir salgına dönüştü. Hemen her gün mescitlerimize, camilerimize, Müslümanlara ait iş yerlerine yönelik bir kundaklama olayı gerçekleşiyor. Aşırı sağcı akımların hedefinde de göçmenler ve Müslümanlar var. Türkiye olarak vatandaşlarımızın yaşadığı ülkelerdeki aşırı sağcı akımları ve nefret söylemlerini yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullandı. İslamofobi’ye yönelik yaptıkları çalışmaları anlatan Erdoğan, “Müslüman düşmanlığına karşı mücadeleye öncülük etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
BM liderlik gösteremiyor
Birleşmiş Milletler (BM) Geleceğin Zirvesi’nde açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “BM artan tehditlere karşı liderlik gösteremiyor. Küresel sorunlara karşı ortak çözüm için etkili bir yapı gerekiyor” ifadelerini kullandı. Bakan Fidan, New York’taki BM Genel Merkezi’nde dün düzenlenen toplantıda konuştu. Uluslararası toplum ve BM’nin “tarihi bir sınavdan” geçtiğini kaydeden Fidan, kriz ve ihtilaflara çözüm bulma kabiliyetinin azaldığını belirtti.
BARIŞ, İMTİYAZLILARA BIRAKILAMAZ
“BM artan tehditlere karşı liderlik gösteremiyor. Küresel sorunlara karşı ortak çözüm için etkili bir yapı gerekiyor” diyen Fidan, bu yapının daha kapsayıcı ve çok taraflı olması gerektiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Dünya 5'ten büyüktür’ çıkışını yineleyen Fidan, “Uluslararası barış ve güvenlik sınırlı sayıda ülkeden oluşan ‘imtiyazlı bir gruba’ bırakılamaz” vurgusunda bulundu.