Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye hakkında hazırlanacak yıllık rapora ilişkin, "Brüksel'deki meslektaşlarıma vereceğim mesajlardan biri, pek çok olumlu gelişmenin olduğuna dair. Bunların kağıt üzerine yansıtılmasını isteyeceğim. En önemlisi Türkiye’nin Rusya’ya karşı aldığı pozisyon" dedi.
AP Türkiye Daimi Raportörü Amor, Türkiye hakkında yaklaşan yıllık rapor hazırlıkları kapsamındaki ziyaretin sonuçlarına ilişkin, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu’nda basın toplantısı düzenledi. Amor, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı düzenlediği askeri harekata ilişkin, "Biz buna 'Rus krizi' diyoruz, 'Ukrayna krizi' değil. İçinde bulunduğumuz durumda, Türkiye'nin içinde bulunduğu konuma bakacak olursak coğrafi olarak dünyanın bu bölgesinde önemli bir pozisyonda olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın net bir tutum sergiliyor olmasını, büyük bir memnuniyet ile izliyoruz. Batı dünyası birlik içinde hareket ediyor, Türkiye'nin de bizimle birlikte olduğunu görmekten gurur duyuyoruz" dedi.
'Son derece olumlu hava'
'Ülkenizde pek çok göçmene ev sahipliği ediyorsunuz'
Brüksel'e döndüğünde aktaracaklarına ilişkin Amor, "Brüksel'deki meslektaşlarıma vereceğim mesajlardan biri de pek çok olumlu gelişmenin olduğuna dair. Bunların kağıt üzerine yansıtılmasını isteyeceğim. En önemlisi Türkiye'nin Rusya'ya karşı aldığı pozisyon. Bugün itibari ile görüyoruz ki güvenlik ve savunma alanında beraber çalışıyoruz, bunun vurgulanmasını isteyeceğim. Türkiye'nin göç konusunda da mükemmel bir rol oynadığını söylemek isterim. Ülkenizde pek çok göçmene ev sahipliği ediyorsunuz, Türkiye'nin bu çabasını takdir ile karşıladığımızı söylemek isterim. Raporumuzda üst düzeyli konuların farklı alanlarda da devam ettiriliyor olmasını ekleyeceğiz" dedi.
'Yaptığımız yorumların, müdahale olduğunun söylenmesi doğru değil'
AP Türkiye Daimi Raportörü Amor, gelişmelerin istenilen düzeyde olmadığı alanların da bulunduğunu kaydederek, "İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünde geçen yıl nerede duruluyorsa bu yıl da orada duruluyor. Bu alanlarda önemli bir değişiklik olmadığını görmek üzüntü verici. Eleştirilerin yorumlanması konusunda hüküm verme yolunda gidilen tavır içinde olunduğunu görüyoruz. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü dendiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Kavala ve Demirtaş kararları ile ilgili almış olduğu kararları uygulama konusunda isteksizlik var. Biz bunu dile getirdiğimizde, Türk yargısına müdahale ettiğimiz yönünde eleştiriler ile karşılıyoruz. Bizim yaptığımız yorumların, müdahale olduğunun söylenmesi doğru değil, diye düşüyoruz. Şu an olumlu havada olduğumuzu söylemem yanlış olmayacaktır. Hiç şüphe yok ki katılım sürecinde hukukun üstünlüğü, insan hakları önemli. Güveni tesis etmemiz ve gerilimleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Çıkan son rapora baktığımızda, Türkiye uyum içinde irade gösterip katılırsa bu uyumun neticesinde bu sürecin en nihayetinde üyelik olabilir; ama bu kriterlere uyuma bağlıdır" diye konuştu.