İdlib’de son 45 gün içinde Esed rejimi ve Rusya’nın saldırılarında ölenlerin sayısı bin 400’e ulaştı. Yaklaşık 200 bin kişi Serakip, Atme ve Hatay bölgelerine geldi. Ancak sığındığı yerlerden biri olan Serakip de 2 gündür hedef alınıyor. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, bölgedeki 4 milyon insanın gidecek başka yerinin olmadığını söyledi.
Suriye’de rejim ve rejime bağlı güçlerin Kasım ayının başından beri İdlib’e saldırıları yoğunlaştı. Son 45 günde bin 400’e yakın sivilin hayatını kaybettiği bölgede yeni bir insani krizin eşiğine gelindi. Halep’i Şam ve Lazkiye’ye bağlayan M4-M5 karayolları etrafında kalan sivil yerleşim yerlerine rejim güçlerinin başlattığı saldırılar sonucu, yaklaşık 200 bin insan İdlib’in güneyinde ve batısındaki Hama, Humus sınırı ve Halep sınırından kuzey hattına doğru yer değiştirdi. Rejim güçleri saldırılar sırasında hastaneler, sığınaklar, yerleşim yerleri ve mülteci kamplarını da hedef aldı.
SIĞINDIKLARI YERDE VURUYOR
Yaşananların savaş suçu olduğunu belirten Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, saldırılar sonucu 10 bine yakın sivilin yaralandığını duyurdu. Kızılay’ın 2019 yılı değerlendirme toplantısında İdlib’de yaşananları aktaran Kınık, 200 bine yakın insanın Türkiye’nin sınır bölgelerine sığınmak zorunda kaldığına dikkat çekti. İdlib’in en yoğun yerleşim yerlerinden olan Maaret el Numan’ın hava saldırıları sonucu tamamen boşaltıldığını aktaran Kınık şöyle konuştu: “İdlib’den kaçan siviller Hatay, Serakip ve Atme bölgelerine geldiler. Ancak dünden bu yana Marat el Numan’a yapılan saldırıların bir benzeri, sivillerin yaşadığı bir diğer bölge olan Serakip’de de yaşandı. Bölgede çatışmasızlık anlaşmasının devamı noktasında Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin diplomatik çalışmaları sürüyor” dedi.
YENİ GÖÇ DALGASINI TETİKLEYECEK
- Bölgedeki 4 milyon insanın buradan başka gidecek yerinin olmadığını söyleyen Kınık, şunları anlatıt: “Bu insanların Türkiye’ye alınabilmesi imkan ve ihtimali bulunmamakta. Bu insanların Türkiye’ye alınması hem bu insanların kendi güvenliğini hem de Türkiye’deki kendi toplulumuzun güvenliğini, hem de Türkiye’de yaşayan mültecilerin güvenliğini tehlikeye atar. Türkiye’de kalmayacak mültecilerin ölüm yolculuğuna çıkarak Avrupa’ya ulaşacakları yeni bir göç dalgasını tetikleyecektir. Yoğun kış şartları, dünyanın azalan ilgisiyle azalan yardımlar nedeniyle yükün çok büyük kısmı Türkiye’nin sırtına kaldı.”
DÜNYANIN İLGİSİNİ GÖREMİYORUZ
“Türkiye kendi içinde 5 milyon mülteciye bakarken, Suriye’nin kuzeyinde 4 milyon insana destek vermeye çalışmaktadır. Bugün sınırlarımıza dayanmış olan 200 bin, böyle giderse milyonlar, herhangi bir geçim kapasitesi olmayan, yardım olmadan ayakta duramayacak olan insanlardır. Evlerinden barklarından onlarca kez sürgün edilmiş, Hama’dan Humus’a, Humus’tan İdlib’e İdlib’in içindeki yerlerden başka yerlere, çatışmalarda her birisi aileisnden en az birini yitirmiş travmatik insanlar. Türkiye, devletimiz, STK’larımız acıyı dindirme halinde. Dünyanın ilgisini göremiyoruz.”
İdlib’de taşlar bile yanıyor
İdlib’de göç de katliam da devam ediyor. Sivil savunma ekipleri, Esed rejimi ile Rusya’nın 1 Aralık’tan bu yana 700’den fazla hava saldırısı, 3 bin 500 topçu/füze saldırısı ve 350 varil bombası saldırısı düzenlediğini belirtiyor. Rejimin işgal ettiği bölgeden bugüne kadar göç eden insan sayısı ise en az 300 bin. Cephe hattında bulunan Ceyş El İzze Grubu’nun Sözcüsü Yüzbaşı Mustafa Muarati, İdlib’deki durumu “Yaşadıklarımız şunu gösteriyor ki, uluslararası toplum, bölge insanını, bölgedeki ağaçları bölgedeki taşları yakmaya karar vermiş” diye özetledi. Muarati şunları kaydetti: “İnsani durum çok kötü. Son 10-15 günlük zaman içerisinde İdlib’in güney kırsalından 300 bine yakın insan göç etmek durumunda kaldı. Göç yoğun bir şekilde devam ediyor. Bir o kadar insan da göç planı yapıyor. İnsanlar soğukta, karda ve kışta nereye gideceklerini bilmiyorlar. Sınır bölgesi daha önceki göçlerle zaten dolu.”
- Hastaneler yetersiz
- İdlib’in güneydoğusuna son 1 haftada yapılan hava bombardımanları nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 200’e ulaştı. Kentteki hastanelerde tedavi gören hastaların büyük bölümü de bombardımanlarda yaralanan sivillerden oluşuyor. İdlib Vilayet Hastanesi’nde görevli Genel Cerrah Muhammed Ebraş, kentteki en donanımlı hastanede hastaları tedavi etmelerine rağmen bazen imkanların yetersiz kaldığına dikkat çekti.
- Çocuklar perişan
- Yüzlerce insanın katledildiği, binlerce insanın göç etmek zorunda kaldığı İdlib’de en büyük zorluğu çocuklar çekiyor. Aileleriyle birlikte göç yollarına düşen çocuklar, hastalıklarla boğuşuyor.