Elin Amerikalısının ne işi olur Anadolu’nun su kaynaklarıyla

04:008/12/2024, Pazar
G: 8/12/2024, Pazar
Yaşar Süngü

Türkiye’yi ilk kez 1980’de ziyaret eden ressam Margaret Ross Tolbert, sanat tarihi derslerinde Ayasofya, Bizans’tan Selçuklu ve Osmanlı eserlerine birçok eseri incelemiş. Türk müziği, geleneksel danslar ve suyun, Anadolu’da kültürün derin bir parçası olduğunu fark etmiş. Türkçedeki ‘ Su gibi git, su gibi gel’ veya ‘Su gibi aziz ol’ gibi pek çok söz ile dilde suya verilen önemi görünce, tarih, mitler ve ritüellerde suyun izlerini araştırmaya ve sanatına suyun yansımasını taşımaya başlamış. Resimlerinde

Türkiye’yi ilk kez 1980’de ziyaret eden ressam Margaret Ross Tolbert, sanat tarihi derslerinde
Ayasofya, Bizans’tan Selçuklu ve Osmanlı
eserlerine birçok eseri incelemiş.

Türk müziği, geleneksel danslar ve suyun, Anadolu’da kültürün derin bir parçası olduğunu fark etmiş.

Türkçedeki ‘
Su gibi git, su gibi gel’ veya ‘Su gibi aziz ol’
gibi pek çok söz ile dilde suya verilen önemi görünce, tarih, mitler ve ritüellerde suyun izlerini araştırmaya ve sanatına suyun yansımasını taşımaya başlamış.

Resimlerinde de tıpkı su kaynaklarına yaptığı dalışlar gibi, gerilmiş büyük tuvallerin içine dalarak ışık oyunları saklı suların içinde yüzdüğü bir sanatsal evren oluşturmaya başlamış.

**

Türkiye’den ABD’ye yer altı su kaynakları aracılığıyla bir bağlantı kurmuş.

Elde ettiği bütün bu bilgiler, Likya'daki yani Antalya bölgesindeki su kaynaklarının izini sürmek üzere farklı disiplinlerden uzman isimlerin katkısıyla '
Proje Su-Water Project: Leto Joins The Springs
' adlı kitaba dönüştürülmüş.

**

Likya dediği yer neresi?

Antalya ilinin batısını, Muğla'nın güneydoğusunu ve Denizli ile Burdur'un güneyini kapsayan bölge.

Tarihsel olarak sınırları batıda Dalaman Çayı, doğuda bugünkü Kemer ile sınırlı. En kuzeyi Burdur'un Gölhisar ilçesi.

Likyalılar hangi millet?

MÖ 490 yılında Pers İmparatorluğu'nun sınırları içinde yer alan bölgede yaşayanlar.

Herodot'a göre Likyalılar Girit kökenli olup, Kral Minos tarafından yurtlarından sürülen ve Minos'un kardeşi Sarpedon liderliğindeki bir grubun uzantıları.

**

Kitabın su yolu rotaları
Kaş
, Elmalı, Finike, Tekkeköy, Arycanda, Zemuri (Lymra), Yanartaş,
İslamlar
, Patara, İnpınar, Xanthos, Letoon, Pınara, Pydnai, Sura, Aperlae, Andriake, Demre, Dereağzı, Hıdırellez Mağarası,
Saklıkent
, Tlos, Finike, Kırkgöz’den oluşuyor.
Kitapta yer alan kaynak ve nehirler,
Antalya
,
Köprüçay
ve baraj suları altında kalan
Isparta’daki Darıbükü
köyünden geçiyor.

Bu rotalar, suya tanrısal özellikler atfedilen zamanlardan, suyun aziz bilindiği zamanlara coğrafyanın ve kültürün izlerini barındırırken, içinden geçtiğimiz suya yas tutulan zamanların tanıklığını da yapıyor.

Kitapta ayrıca, yer altı su yollarını ve antik kaynakları takip eden bu ziyaretlerden alınan ilhamla üretilmiş
Amerikalı ressam Tolbert’in
resimleri, bölgeden fotoğraflar ve yine bölgeden çizimler var.

**

Yabancıların Likya bölgesi dediği
Antalya ve çevresi
tam bir su coğrafyası.
Dalaman Çayı’ndan Antalya Boğaçay
arasındaki bölgede onlarca büyüklü küçüklü nehir ve dağlık kesimde bazı göller, su kaynakları var.

Geçmişte de bu coğrafyada nüfus hep yoğun olmuş ancak su kullanımı hiçbir zaman bu dönemdeki kadar yüksek oranda olmamış.

Son yıllarda bu bölge genel olarak su konusunda bazı sorunlar yaşıyor.

Bölgede sera üretiminin artması, iklime bağlı kuraklık, aşırı su çekimi, su kaynaklarının çevresine yoğunluğu yüksek otel yatırımları su sorununun baş nedenleri.

Yüzey ve yer altı sularının kirliliğe maruz kalması, belki de tarihin hiçbir döneminde bu kadar yoğun değilmiş.

Su kaynaklarının olduğu bölge tarım ve sanayi bölgesi değil,
turizm bölgesi
.

Bölgede su tüketimi çok yüksek.

Özellikle
dağlık ve kırsal alanlardaki villa turizmi
ile her villadaki yüzme havuzları için yoğun su tüketimi yaşanıyor.
Fethiye, Kaş, Demre, Finike ve Kumluca
gibi ovalarda büyük ölçüde örtü altı (sera) üretimi yapılıyor ve bu üretim tarzı, yoğun su kullanımı olan bir model. Elmalı ve Korkuteli, Söğüt, Dirmil, Seydikemer gibi dağlık bölgelerde de benzer şekilde örtü altı üretim hızla yaygınlaşıyor.

**

Yaklaşık
2 bin yıl önce
İslamlar köyünün olduğu yerden bölgede kurulan şehirlerin su ihtiyacını karşılamak için mükemmel su yapıları ve dağıtım sisteminin kalıntıları bulunmuş.
Suyun
kutsal bir varlık
olarak algılandığı o günden suyun sadece
tüketim ihtiyacı
olarak algılandığı döneme gelindiğine dikkat çeken Amerikalı ressama göre bugün aynı coğrafyada bu kutsiyete ilişkin geçmişin izlerini her köşede görmek mümkün.
Ancak geçmişin izleri bize modaya dönüşen
villa havuzlarda
ve 7 yıldızlı otellerde israf edilen kaybettiğimiz suları geri getirmiyor.

**

Elin Amerikalısı
Anadolu topraklarındaki
suyun kökenini milattan önceye kadar götürürken tarihte su medeniyeti olarak bilinen
Selçuklu ve Osmanlı’nın
su kültürüne katkısından hiç bahsetmemesini
yadırgamıyoruz
ama bizim uzmanlarımızın bu konudaki sessizliğinden
rahatsızız
.
#ABD
#Anadolu
#Yaşar Süngü