Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Kanun teklifinde olandan ziyade olmayanlar üzerinde yoğunlaşılıyor. Memurların merakla beklediği birçok düzenlemenin kanun teklifinde yer almaması ister istemez memurlarda hayal kırıklı oluşturdu. Bu yazımızda konuyu açıklamaya çalışacağız.
Kanun teklifinin özünde Anayasa Mahkemesince (AYM) muhtelif Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin birçok maddesinin iptal edilmesi nedeniyle oluşan hukuki boşluğun giderilmesi için düzenleme yapılması kararları verilmiştir. AYM, kararlarında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenebilecek alanın sınırlarını Anayasada belirtilen kurallar dahilinde tanımlamış ve bu alanın dışına taşan hükümlerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ile değil ancak kanunla düzenlenebileceği yönünde kararlarını oluşturmuştur.
Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere Disiplin affı 2006 yılında 5525 sayılı Kanun’la yürürlüğe girmişti. Bakan Işıkhan tarafından yapılan açıklamaya göre kısa sürede disiplin affının çıkarılacağı anlaşılmaktadır. Bakan bu konuyla ilgili olarak “Belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız” ifadesini kullanmıştı.
Son disiplin affının 2006 yılında yapıldığı düşünüldüğünde 18 yıldır disiplin affı çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Bundan önceki disiplin affı ise 1999 yılında 4455 sayılı Kanun’la yapılmıştı. Bu nedenle bütçeye herhangi bir mali yük getirmeyen disiplin affına ilişkin düzenlemenin kısa sürede Meclis’e gelmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Zaten af kelimesi duyulduğunda beklenti satın alınır ve süreç ister istemez hızlanır. Kaldı ki bu Ülkede bir FETÖ gerçeği yaşandı ve birçok kişi haksız yere disiplin cezası aldı. Elbette her ceza alanın aynı kapsamda olduğunu iddia etmiyoruz ama FETÖ gerçeğinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Daha önce Bakan Işıkhan tarafından şu ifadeler kullanılmıştı: “Sadece mali haklar değil, sosyal haklara ilişkin çok sayıda teklif maddesi bulunmaktadır. Bugün müzakerelerle geldiğimiz nokta üzerinde uzlaşacağımız çok sayıda maddemiz bulunduğunu göstermektedir. Birinci dereceye ulaşan tüm kamu görevlilere 3600 ek gösterge için yetkili konfederasyonla birlikte çalışma yapacağız. Belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız. Görevde yükselme sınavlarının belli süre ve düzenli aralıklarla yapılması için çalışmaları sürdüreceğiz. Hac izni verilmesi konusu, TOKİ konutlarında evi olmayanlara öncelik verilmesi konusunda paydaşlarımızla yakın istişare içinde bulunacağız.”
Ortada resmi taahhütler de yer aldığına göre Mecliste bulunan kanun telifinde disiplin affına ilişkin düzenlemeye yer verilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Kaldı ki bu ülkede birçok mahkum ceza kanunlarında yapılan düzenlemeler neticesinde dışarı çıktılar. Disiplin affının bütçeye getireceği bir yük olmamasının da işi kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Yetkili kişilerin verdiği sözler gecikince ister istemez tepki oluşmaktadır. Bu nedenle disiplin affının çok fazla sürüncemede bırakılmadan biran önce hayata geçirilmesi faydalı olacaktır. Unutulmamalıdır ki zaman ilerledikçe yıpranma daha da artacaktır.
Yıllardan beridir bu ülkede memurlara ilave derece verilmesi gündemden düşmemiştir. Dolayısıyla bu konunun kabak tadı vermeden bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Son olarak 2016-2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme ile verilmişti.
15.01.2016 tarihinden sonra göreve başlayan veya sözleşmeli statüden memur kadrosuna ataması yapılan ve yapılacak olan binlerce memurun yüzde yüz haklı oldukları halde niçin ilave bir dereceden yararlandırılmadıklarını merak ediyoruz. Bu nedenle kanun teklifine ilave bir derece düzenlemesinin de konulmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bundan sonraki düzenlemelere de genel bir hüküm konularak göreve başlayan veya göreve başladıktan sonra belirli bir süre geçenlere doğrudan ilave bir derece verileceğine ilişkin hüküm konulması faydalı olacaktır. Bunun için de kanuni düzenleme ile sorunun kökten çözülmesinde fayda olacaktır.
3600 ek gösterge düzenlemesi yapılacağına ilişkin söz verildiği tarihten bu yana çok fazla zaman geçti ve çözüm için de kısa vadede ümit görünmüyor. Ancak memurların beklentisi de artarak devam ediyor. Bu nedenle Meclisteki kanun teklifinde 3600 ek gösterge düzenlemesinin yer alması isteniyor.
Özetle verilen sözler tutulsun deniliyor. Yine okuyucular memur sendikalarının konunun yeterince takipçisi olmadığını düşünüyorlar. Bu konuda düzenleme yapılmasının ülkenin ekonomik durumu dikkate alındığında oldukça zor olduğunu belirtmemiz ister istemez okuyucularımızın canını sıkıyor. Ancak acıda olsa gerçek bu.
Yetkili makamlarda bulunanlar tarafından beklenti oluşturulunca ister istemez beklenti sahipleri biran önce sonuç istiyor. Bütçede yeterli kaynak olup olmaması beklenti sahiplerinin düşüneceği şeyler olmayıp bütçede yeterli kaynak olup olmadığı hususu beklentiyi oluşturanların sorunu olarak görülür. Halbuki sistem bozucu her düzenleme başka sıkıntıları tetikleyecektir ve tetiklemiştir de. Bu nedenle de bazı düzenlemeler zamana yayılarak yapılmaya çalışılmaktadır.
Daha önceki yazılarıma bir bütün olarak bakıldığında 3600 ek gösterge düzenlemesi çıkarılmadan oluşabilecek sorunları tek tek yazdığım görülecektir. Gelinen noktada yazdıklarımın tamamı ortaya çıktı ve şu an çözüm için çırpınılıyor. Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, birinci dereceye yükselen memurlar için 3600 ek gösterge düzenlemesini hayata geçireceklerini bildirmişti. Hal böyle olunca 3600 ek gösterge düzenlemesi için memurlar sabırsızlanıyor.
Daha önce de ifade ettiğim üzere böyle bir düzenleme yürürlüğe girdiğinde başkaca birçok dengesizliğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Buna yönelik nasıl bir tedbir alınacağı ise şuan itibarıyla bilinmiyor. Keşke bu tür düzenlemeler yapılacağı yönünde sözler verilmeden önce enine boyuna bir analiz yapılabilseydi.
Şimdiden haklı olarak 3600 ek gösterge düzenlemesi öncesinde ek göstergeleri 3600 olanlar bizim haklarımız ne olacak demeye başladılar. Yine 5510 sayılı Kanuna tabi olan memurlar için 3600 ek gösterge uygulamasının çok fazla bir karşılığı bulunmamaktadır. Ümit ederiz ki Mecliste yer alan kanun teklifine yukarıda yer verdiğimiz hususlara yer verilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.