Memur-Sen’in Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile birlite düzenlediği “Kamu Personel Sisteminin Hukuki Sorunları” sempozyumunda öne çıkan başlıkları açıklamaya çalışacağız.
Zaman zaman kamu personelinin yaşadığı sorunlara ilişkin sempozyumlar yapılıyor ama sonuca pek etkisi olmuyor. Elbette sonuç çıkmıyor diye bu tür sempozyumların hiçbir etkisinin olmadığını iddia etmiyoruz. Kamu personel sorunlarının gündeme gelmesi dahi önemli bir etki oluşturmaktadır.
Sempozyumda kamu personel sisteminin tekil müdahaleler ve zamanın getirdiği eskimeler nedeniyle ihtiyaçlara cevap veremeyecek hale geldiği belirtildi. Daha önceki birçok yazımda kamu personel mevzuatının günün ihtiyaçlarına cevap vermekten oldukça uzak olduğunu belirtmiştik. Bu durumun farkına varılması ve Bakan dahil olmak üzere ilgililere anlatılması oldukça önemlidir.
Adalet duygusunu zedeleyen ve devlete olan güveni sarsan mülakat uygulamasının kaldırılması gerektiğinin belirtilmesi ise malumun ilanı olsa da önemli bir tespittir. Mülakat uygulamasının götürüsünün getirisinden daha fazla olduğunu bilmeyen kalmadı. Özellikle öğretmen alımında yaşanan sorunlar konuyu özetlemektedir. Hem istenen maksat hasıl olmadı hem de Bakanın başı ağrıdı. Oluşan tepki ise bonus olarak iktidar hanesine yazıldı.
Yapılan konuşmalarda statü hukukunu zedeleyen, aynı işi yapanlar arasında özlük, mali ve sosyal haklar bakımından ayrımlar üreten, iş barışını ve aile kurumunu örseleyen sözleşmeli personel istihdamının istisna olarak kalması ve kadrolu istihdamının esas olması gerektiği ifade edildi.
Sözleşmeli personel istihdamının mahzurları sürekli olarak yazılan bir konu olmuştur. Ancak ısrarla bu uygulamadan vazgeçilmemektedir. Atanan personeli belirli bir süre atandığı yerde tutmaya çalışmanın adeta formülü haline gelmiştir. Bu amaca ulaşmak için sözleşmeli personel istihdam etmek çok sağlıklı bir yöntem olmasa gerektir.
Sempozyumda ücretli öğretmenlik, fahri imam ve Kur’an Kursu öğreticiliği eleştirildi. Bunların ne kadrolu memur ne de sözleşmeli personel olarak kabul edilmediği belirtilerek statüsü belirsiz personel uygulamasından vazgeçilmesi istendi.
Özellikle norm kadro uygulamasında istenen başarının sağlanamaması birçok okulda ücretli öğretmenlik uygulamasını zorunlu hale getirmiştir. Yani bir tarafta ihtiyaç fazlası öğretmen varken başka bir yerde öğretmen açığı olduğu için ücretli öğretmenliğe başvurulmaktadır.
Sempozyumda kamu personelinin yaşadığı sorunlar yedi başlıkta yoğunlaşmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.
Adalet duygusunu zedeleyen, devlete güveni sarsan mülakat uygulaması kaldırılmalıdır. Giderek yaygınlaşan mülakat uygulaması istenen amaca ulaşmaktan oldukça uzaklaşmıştır. Seçim beyannamesinde mülakatın daraltılacağı belirtilmesine rağmen hala somut bir adım atılmamıştır.
Memuriyete alımda ve görevde yükselmede kamu vicdanını yaralayan, kamu hizmetinin kalitesini düşüren ehliyet ve liyakat sistemindeki sorunlar giderilmelidir. Bu sorun sisteme zarar verir bir noktaya gelmiştir. Adeta ağızlarda sakız olan bu sorunun çözümü için somut adımlar atılması gerekiyor. Hal böyle olmasına rağmen sendikaların da bu konuda iyi bir sınav verdiğini söyleyemeyiz.
Mobbing ve şiddete karşı etkili bir şekilde mücadele edilmelidir. Bu konuda mesafe alınmakla birlikte daha alınacak çok fazla yol olduğunu belirtmemiz gerekiyor.
Tekil düzenlemeler nedeniyle bozulan ücret skalasının düzeltilmesi gerekiyor. Özellikle toplu sözleşmede kamu kurumlarına farklı düzenlemeler getirilmesi sistemi içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Öyle ki kamu kurumlarından hangilerinde çalışanlara verilen ilave ödemeleri öğrenmek için büyük bir çaba gerekmektedir. Özetle sistemin büyük bir revizyona ihtiyacı olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Bunu kim yapacak derseniz, üzülerek bu konunun sahipsiz olduğunu belirtmemiz gerekiyor.
Kariyer sistemindeki aksaklıklar giderilmeli, meslek gruplarının meslek kanunu ihtiyacı bütünleşik bir çalışmayla giderilmelidir. Özellikle kamu mühendislerinin yaşadığı sorunları giderecek kanuni düzenlemeler yapılması gerekiyor. Daha önce bu konuda da çalıştay yapılmış ve sonuç bildirisi yayımlanmıştı. Ancak bu konuda somut bir adım atılmamıştır.
4688 sayılı Kanun’da elzem değişiklikler bir an önce yapılmalı, adil pazarlığa imkân veren bir toplu sözleşme sistematiği kurulmalıdır. Kanunen yasak olan grev hem fiilen uygulanmakta hem de grev yapılmayacak alanlarda grev yapılmaktadır. Bu nedenle fiili olarak uygulanan grev konusu çözüme kavuşturulmalıdır.
Kanundan kaynaklanan birçok soruna çözüm üretmek için kanuni değişiklik gerekmektedir. Yapılacak düzenlemede tarafların görüşü alınarak düzenleme yapılması oluşacak yeni sorunlara engel olacaktır. Öyle yapılan birçok kanuni düzenleme başka sorunlara yol açabilmektedir. Bunun için tarafların görüşü oldukça kritiktir.
Emeklilik sistemi adil, bütünlüklü ve sürdürülebilir bir zemine oturtulmalıdır. Gelinen noktada emeklilik sisteminde ciddi sorunlar olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Özellikle EYT uygulaması sistemi içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Yine 5434 sayılı Kanuna tabi olanlarla 5510 sayılı Kanuna tabi olanlar arasındaki farklar yıkıcı boyutlara ulaşmıştır. Ümit ederiz ki gündeme getirilen sorunlar çözüme kavuşturulur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.