İlk bakışta Ramazan ayı 30 gün boyunca Müslümanların İslam'ın 5 ana şartından birisi olan Oruç tutma ibadetini yapmakla mükellef oldukları bir ay olarak düşünülebilir. Ancak Ramazan ayı ve onun sembolü Oruç tutmanın ferdi bir ibadet olması yanında, Ramazan ayının o kadar çok toplumsal, ekonomik, mali, sağlık, sosyal, asayiş ve huzur açılarından faydaları var ki. Ramazan ayı yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim' in Rabbimiz Allah (C.C) tarafından insanlara rehber olması için vahiy yoluyla indirildiği kutsal aydır.
Doç. Dr. Ömer Bolat, Derin Ekonomi okuyucuları için Ramazan ayının hayatımızda değiştirdiği noktaları yazdı.
Ramazan ayı, bereket ayıdır, içinde 1000 aydan (84 yıl) daha hayırlı olan mübarek Kadir Gecesi'nin idrak edildiği aydır, huzur ayıdır, muhasebe yapma ve arınma ayıdır, af dileme ve mağfiret ayıdır. Allah rızası için oruç tutan Mümin, oruç süresince yemeden, içmeden, diğer dünyevi zevklerden, haramlardan kaçınarak, bir fedakarlık ve arınma farzını yerine getirmektedir. Fakir, muhtaç ve aç insanlarla aynı konuma gelerek onların halini anlayabilmektedir. İftar sofralarında ailesiyle, akraba ve dostlarıyla hasret gidermekte, fakir ve muhtaçları iftar sofralarında sevindirmektedir, onlara erzak kolileri dağıtmaktadır. Bu feyizli atmosfer Sahur sofralarında daha da güçlenmektedir. Camilerde Mukabele şeklinde Kuran-ı Kerim okunmakta, Teravih Namazları kılınmaktadır.