Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Dezenformasyonla mücadele bizim asli işlevlerimizden bir tanesi. Dezenformasyon kampanyalarının uluslararası alanda en fazla odağında olan ülke Türkiye" dedi.
İstanbul'da "Ulusal Stratejik İletişim Politika Belgeseli" ve "Dezenformasyonla Mücadele" adı altında iki ayrı çalıştay düzenlendi. Toplantıya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile birlikte üniversite, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Toplatının açılış konuşmasını yapan Fahrettin Altun, "Dezenformasyonla mücadele bizim asli işlevlerimizden bir tanesi. Dezenformasyon kampanyalarının uluslararası alanda en fazla odağında olan ülke Türkiye" dedi.
Altun,"Türkiye'nin dezenformasyonla imtihanını son özellikle 8 yıldır çok yoğun şekilde yaşıyoruz. Çünkü dezenformasyon kampanyalarının ne kadar yıkıcı olabileceğini, yalan endüstrisinin ne kadar siyasal, sosyal alanı doğrudan etkileyebileceğini 8 yıl önce gördük, Gezi kalkışması sürecinde gördük" diye konuştu. Altun, "Yalan haberlerle bir taraftan dehşete düşüyorduk, bir taraftan da bariz yalanlar olduğu için hiçbir kesimin itibar etmeyeceğini varsayıyorduk. Eylemler 48 saat daha sürerse Avrupa Birliği hükümeti devirme kararı alacak bu haber sosyal medyada defalarca dolaştırıldı, milyonlarca kişi tarafından görüldü ve maalesef gerçekmiş ki dolaşıma sokuldu. Avrasya maratonu için Boğaziçi Köprüsünden geçen maratoncular onların oluşturduğu uzaktan fotoğraf Gezi kalkışmasına katılan protestocular olarak servis edildi. Yine deniz kazasında sırtından yaralanan bir kişi, Gezi kalkışmasında protestocu kişinin polis tarafından sözüm ona yaşanan bir hadise gibi takdim edildi. Onlarca trafik kazası görüntüsü eylemlerde ortaya çıkmış görüntüler gibi yansıtıldı" diye konuştu.
Aslında internet demokratikleştirici çoğullaştırıcı bir ortam yaratmadı
"Aslında internet hiç de öyle demokratikleştirici, çoğullaştırıcı bir ortam yaratmadı. Aksine gettolaşmaları artırdı. Dışlayıcı yaklaşımları artırdı, yabancı düşmanlığını, İslamofobiyi, İslam karşıtlığını, düşmanlığını pekiştiren bir ortama dönüştü" diyen Altun, "Algılarla dezenformasyonla mücadele ediyoruz ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu doğrultusunda bugün burada gördüğünüz iki çalıştayı gerçekleştirerek aslında karınca kararınca bu büyük mücadelede rol oynamaya ve Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti namına hakkı ve hakikati savunmaya dönük bir gayret ortaya koymaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Sosyal medya aygıtları konusunda önümüzdeki dönemde iş birliklerini sürdürme kararı aldık
10 gün önce gerçekleştirilen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'ne de değinen Fahrettin Altun, "İstisnasız bütün uluslararası misafirler, kamu kurumlarının temsilcileri, konunun önde gelen akademisyenleri hepsi bu regülasyon ihtiyacından bahsetti. Çok uluslu şirketlerin müdahale araçları olarak karşımıza çıkan bu sosyal medya aygıtlarının devletleri, hukukları hiçe sayarak tamamen kendi çıkarları etrafında siyasetlere yön verme gayretlerinin önlenmesi gerektiğinden bahsettiler, bu noktada güçlü hukuki zeminin inşasının ihtiyacından bahsettiler. Tabi ki bunu görmekten çok büyük mutluluk duyduk. Önümüzdeki dönemde de bununla ilgili olarak ilişki ve iş birliklerini sürdürme kararı aldık" ifadelerini kullandı. Altun ayrıca Cumhuriyetin 100. yıl hedefleri doğrultusunda Türkiye markasını güçlendirmek için strateji ve politikalar geliştirmeyi hedef aldıklarını ve devletin söylem birliğinin ulusal güvenlik için hayati olduğunu vurguladı.